29 Haziran 2010

Şey (*)

acaba,

sana mı yazmalı
kalemleri köreltip karalamalı mı
ak mı,kara mı olduğunu bilmediğim yaprakları, yaraları?
yeterince yeterli.

ama,

sanki eksik
fazlasıyla saçma
gereksiz abartılı
haliyle sıkıcı.

ve,

yerinde saklı
sürekli sınırlı
zamansız kırıcı
haliyle az.

neden vazgeçmeli
nerede bitirmeli
kime anlatmalı
yani sence nasıl olmalı?

sana mı sormalı
kitapları açıp sessizce haykırmalı mı
pürüzünü tenimde hissettiğim sayfalara?
yeterince yorucu.

yoksa,

sana mı sormalı
kapıları kırıp kibarca çağırmalı mı
sevgisine gözlerimde,kirpiklerimde dokunduğum insanları?
yeterince yıpratıcı.

ve bir o kadar da sınırlı
ve saçma ve saklı
azıcık da kırıcı
sonsuz suallerle boğduğum kediler
ve göğsümü parçalayan tırnakları

binbir yerinden kesik ve s*kik kalbi
kim isteyebilir ki?
insafsızca kandırmışım ve inandırmışım
ve abartılı ve eksik
azıcık da karışık.

ne yani?
sen(*) değil misin sanki
kafasının içi milyonlarca dolmuş körkütük?