13 Ocak 2011

Yok

Yalnızlığımı pekiştiriyorum sanırım. bazen kalabalık oluyorum, çok sık değil.
Ama genelde yoğun bir kalabalığın içinde bir taneyim.
Hissedebiliyorum.
Belki insanlar tek değilmişim gibi davranmaya çalışıyorlar bana.
Ama öyleyim, ta içimden biliyorum.

Bu kadar emin olduğun bilgiyi, varlığını bu kadar belirgin hissettiğin duyguyu nasıl inkar edebilirsin ki, göz göre göre?
Ya dışardaki kalabalığa yalan söyleyeceğim ya da içerdeki 'Başak'a.

Öyle ilginç ki, aslında artık hayatının bu olduğu gerçeğini kanırtmışken kendine,hala ona bitecek bir oyunmuş gibi davranmak. Kendi kendime oyun oynamak gibi. Ama saf bir şekilde, kötü niyetten arınmış halde.

Daha da ilginci, kalabalığa kanıp o oyunu bir anda bırakıvermek. Kendi kendime mızmızcılık yapmak yani.
Kendime uzun süredir gülüyorum sadece. Halime acımayı,ağlamayı bilinçsizce unuttum. Daha doğrusu olmuyor artık.

Yani burası o kadar pis ki, puslu ki gözlerimde nem yok.
İşte bir ilginçlik daha, sabahları yüzüme su çarptığımda göz pınarlarıma değen su gözümü yakıyor.
Gözlerim suyu kabul etmiyorlar.
Onları bu aralar altlarındaki koyuluklar ilgilendiriyor daha çok.
Bittikçe beyazlaşıyorum ve gittikçe göz altlarımın koyusu belirginleşiyor.

Beyazlamak değil de benimki sararmak oluyor sanırım.sağlıklı bir rengim olduğunu düşünmüyorum.
Tabi bu siyah saça, kaşa, göze beyaz ne iyi  oluyor bilemezsiniz !?

Kabus!!!

Tabi bir de işin duygusal boyutları var ki,bir gece şüpheyi resmen yaşayıp kanıksadım. İnandım sadece gözlerime.
Evet kuruyan o sağlıksız, bozuk gözlerime..

Biliyordum inandırıken kendimi, sabaha 'hobaa yine ne saçmalamışım da gecemi zehir etmişim!' diyeceğimi.
Olsun inandım.belki ağlamam için,içimdeki su miktarını azaltabilmek için bu lazımdı.

Gerçi hala şüphe yüreğimin bir köşesinde.ama kükremek yerine yatmayı tercih ediyor bir süredir.

Yani anlaşıldığı üzere mülteci hayatı yaşıyorum ruhumda, hislerimde..
Yani 'mülteci' ismi uyuyor bir tek bildiğim 'sürgün' hayatlardan..

Oysa ilk zamanlarda alev alev yanan özlem ve heyecan nerde?
Nereye gittiler?
Hiçbir fikrim yok..
Ben mi söndürdüm?
Birileri mi ben farketmeden söndürdü?
Yoksa koru kalmadı ve kül mü etti kendi kendini?
Bu da başkalarının söndürdüğünü göstermez mi?
Ya da ben daha fazlasına dayanamadım birilerinden dolayı mı söndürdüm?

Sonuç: Yok! Yok! Yok!

Nereden, hangi köşeden kıyıdan bakarsan bak elimde kendimden başka bir şeyim yok!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder