5 Kasım 2010

Dört Dönmeyenler

"Şimdi sen kalkıp gidiyorsun.
Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar.
Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin(...)"
diye başlıyor şiir


Ve devam ediyor
Güzel başlanan bir günle.
Öyle günler uğradı mı hiç bana ya da duydum mu birilerinden
Bay Süreya dışında?

Hayır!

Sonra içinizi ısıtan (sizi bilmem ama benim içimi ısıtır)
Tatlı bir mahremiyet
Belki de tabudur size göre
Ya da dünyanın en mühim halleri mi acaba?

Belki,kim bilir!

Şairin 'y'sinin kaybolduğu gibi
Benim de kaybolduğum zamanlardandı
O aralar.

Karşımdaydı koca bir kitap
Hep karşımdaydı ya, neyse..
Başucumdaydı ne zaman arasam
Hiç ayrılmadı, gitmedi hiç ya..

O yüzden midir 1saattir aklımda ilk dizeler
Ama öyle kuru kuru değil
Belli bir ahenkte
Okuduğum gibi
Bana okunduğu gibi..

Dalga dalga kulaklarımda..

Ve hayatımda değil ama son 1yıllık hayatımda
Onlarca kez kahkahayla şahitlik ettiğim manzara geliyor aklıma
İki 'insan' karşımda.
İki uyumlu dalga,
Biri uzuun. Biri de kısa.

'İnsan' ve dalga !

Masada kalemler, kağıtlar
Ve bir Süreya şiiri..
Arkada insan sesleri, daha tam 'büyümemiş'
4müzüz, dalga dalga..
Sarı olan sürekli son dizeleri okuyor ve gülüyor.
Uzun ve büyükçe olan Sarı'ya gülüyor
Ve ben bu ikiliye gülüyorum,
Şaire tapıyorum, ara sıra.

Yok canım!
Her zaman, ne yalancıyım?!


Sarı okuyor;
"(...)Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı

Sonra,
Sonrası iyilik güzellik..
"
Uzun gülüyor uzuun uzuun, ben de..
Masumiyet,
Samimiyet,
Muziplik,
Edebiyat ve
Bay Süreya..

Ve arkada kısır bir döngünün melodisi
Sadece 4müz kalıyoruz dönerken duranlardan..
Ben,Uzun,Sarı ve Bay Süreya

Ay,pardon,bir de "Aşk"..

"Aşk" !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder