19 Eylül 2011

Bu

Sadece iki gün öncesinde bile 
dünya insana ve insanın kendisi kendisine 
ne kadar farklı görünebiliyor.

Kuzenimle bunu farkettiğimizde kendimize ikişer üçer haftalık zaman dilimleri tanıyıp 
'ne yöne ilerliyoruz, nereye gidiyoruz'u 
anlamaya çalışmıştık.
 

 Aslında hayatı yaşarken farkındalığımız yok. 
Kısa sürelerle çok derine inmeden arkaya bakmak lazım.


  Her ne kadar 
'arkana bakma, yürü, kalan kalsın' vs tarzında nasihatleri 
bol bol duysak da farkındalık lazım.


Ben farkında mıyım peki?
Değilim.

Unuttuğum bir kasırganın içindeyim. 
Nereye sürüklendiğimi bilmiyorum, yine.
Nasıl sürüklendim bunun içine? 
Nasıl olduğunu biliyorum da, bir anda içinde buluverdim kendimi ya buna şaşırıyorum. 


Asıl bu nasıl oldu?

Tanıdık, eskilerden ama çok eskilerden bir koku var.
             Tanıdık, eskilerden ama çok eskilerden bir doku var.
Tanıdık, eskilerden ama çok eskilerden olmayan, beni çeken bir ses var.
Tanımadığım, hiç bilmediğim bir dünya var.


İşte, asıl bu nasıl oldu?
Aklımın almadığı ya da gözlerimin göremediği nokta bu.
                                                                                                                    Bu nasıl oldu?


 Elini ayağını çekince beni topal sakat bırakan 'bu' ne?
İşte, asıl bu ne, bilmiyorum?



Yanacağını bile bile ışığa doğru yampirik yampirik uçan ufak sineklerden farkım yok.
Yanacağını bile bile ışığa konan ufak sineklerden farkım yok.

Seni bekliyorum. O 'bu' ne ise o sebepten bekliyorum.
Biliyorum, biliyorum ki ne sen ben olabilirsin ne de ben sen.
Ama inanılmaz bir acı var oluyor her sen yok olduğunda.
                                 Yine dayanamayacağım bir süreç içindeyim ya o sebeptendir belki bırakmamam,

O;

Tanıdık, eskilerden ama çok eskilerden bir kokuyu
Tanıdık, eskilerden ama çok eskilerden bir dokuyu
Tanıdık, eskilerden ama çok eskilerden olmayan, beni çeken bir sesi
Tanımadığım, hiç bilmediğim bir dünyayı;


Kokusuna doyamadığım,
Dokusunu en ufak noktasına kadar hissetmek istediğim,
Sesinin her tınısını duymaya can attığım,
'Bu' dünyayı zayıflığımdan bırakamıyorum.

'Bu' benim zayıflayan yalnızlığım, karnı zil çalıyor.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder